Yeni Normal hayatlarımızı eskisinden ne kadar farklı kılacak? Mesela, rahatça gezip seyahat edebilecek miyiz? Ya da nasıl ve ne kadar gezebileceğiz?
Turizm, insanları ve kültürleri bir araya getiren bir sektör. Gezersiniz, yeni kültürleri keşfeder, öğrenir, yeni deneyimler yaşarsınız. Yeni insanlarla tanışır, ilişkiler geliştirirsiniz. Veya hiçbir şey yapmadan sadece dinlenir, eğlenirsiniz.
Geçmişte varlıklı insanlar, daha ziyade tatil ve sağlık için geziler yapardı. Günümüzde ise tatil, toplumun geniş bir kesiminde yaşam biçimine dönüşmüş durumda. Aynı zamanda ekonomik değeri çok büyük bir sektör. Kültür turizmi, deniz turizmi, gastronomi turizmi, sağlık turizmi, iş seyahatleri, etkinlik–kongre turizmi gibi pek çok farklı başlık altında yürütülüyor.
Amaç ne olursa olsun, tüm turizm çeşitlerinde güven ve özgürlük ihtiyacı önceliklidir. Korona süresince hissettiğimiz kaygı, korku ve güvensizlik duyguları ile tamamen zıt duygular bunlar. Seyahat eden insanlar, kendilerini her anlamda güvenli ve özgür hissetmelidir. Güven yoksa seyahat olmaz, seyahat yoksa turizm olmaz.
Ortak Akıl ve Uluslararası Eylem Planı
Yeni Normal anlayışı dikkate alınarak, dünya ekonomisini hareketlendirebilmek için çalışmalar yapılıyor. Bu aşamada turizm faaliyetlerinin nasıl canlandırılacağı ve insanların, turizm ile ilgili kararlara nasıl tepki vereceği merak ediliyor. İşin doğrusu, kapanma travmatik bir süreçti. Özgürleşme ve gezme arzusu yükselmiş durumda. İnsanların gezmeye ve özgürlüğe ihtiyaçları var. Geçiş sürecinde turizmdeki tüm paydaşlar ortak hareket ederek gerekli tedbirleri almalı ve uygulanabilir bir disiplin içerisinde sunmalıdır. Alınacak önlemlerin tam ortasına da samimiyet duygusu yerleştirilmelidir. Kararlarda sadece ekonomide hacim yaratmak düşüncesi ile hareket edilirse, başarılı ve sürdürülebilir olmayacaktır.
İnsanlar ve/veya kurumlar kendilerine ve sağlıklarına değer verildiğine inanırlarsa, seyahat konusunda istekli olacaklardır. Oteller, acenteler, tur operatörleri, taşıma firmaları, rehberler, hava yolları gibi sektörün tüm paydaşları iş birliği yapmalıdır. Hem turistlerin, hem çalışanlarının sağlığı ve güvenliği için rehberlik etmelidirler. Standardizasyon oluşturulmalı ve bunu yaparken de sağlık otoriteleriyle birlikte çalışılmalıdır.
Oluşturulan eylem planları ve tedbirler hem ulusal hem de uluslararası olarak uygulanmalıdır. Turizm sektörünün, yeni normal hayatlarımızda, sürdürülebilir bir açılış yapabilmesi için ortak akıl ile hareket edilmelidir. Kamu ile özel sektör turizm paydaşları ortak uzlaşma platformu ile desteklenmelidir. Sektörün tüm bileşenleri, ortak kararlar çerçevesinde yenilenmeli ve uygulamalar, tedbirlere uyumlu hale getirmelidir. Bu süreçte temassız ve dijital çözümler üreten ve uygulayan işletmeler ön plana çıkacaktır.
Yeni Normal ve Turizmde Sürdürülebilirlik
Tüm bunlar yapılırken, doğayı korumak ve hatta iyileşmesini sağlamak adına da önlemler alınmalıdır. Turizm sektörü, insanların seyahat etmesine aracılık ederken her türlü faaliyetinde insan sağlığının ve ekosistemin korunmasını gözetmelidir. Sürdürülebilir turizm anlayışı, bundan böyle hem seyahat eden hem de seyahat için hizmet veren tüm sektör paydaşlarının gündeminde olmalıdır. Unutmayalım ki, doğanın insana ihtiyacı yok ama insanın doğaya ihtiyacı var.
Yeryüzü, bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık
Kızılderili Atasözü
Doğaya özen göstermek, sadece turizm sektörünün değil, herkesin yaşama ve insanlığın geleceğine karşı sorumluluğudur.
Yeni Normal ‘de seyahat edecek olanlar, yeni kurallara ve yönergelere uymalıdır. “Bana bir şey olmaz” düşüncesiyle hareket etmek tüm toplumu tehlikeye atacaktır.
Covid-19, sağlık açısından travma yaşattığı gibi, ülke ekonomilerine ve pek çok sektöre zarar verdi. Yeni bir kapanmanın getireceği ekonomik zorlukların altından kalkmak mümkün olmayabilir. Bu nedenle pandemi tüm dünyanın sorunu ise, çözüm uluslararası rehberlik ve güven veren, uygulanabilir kurallardır.
